14 Mart 2014 Cuma

manasızlıklar çerçevesinde

Hayattan nefret ediyorum. Ölmüşler ise... yaşıyor olmalarını dilerdik. Hayat saçma sapan çünkü kimse ölmek isterken dahi ölmek istemez. Beynimizde bu anlamsız kargaşayı yaratan her türlü şeyin içine sıçayım.
Buna kimileri depresyon diyor sevgili okurlar, kimi ergenlik. Ben çamaşır diyorum. Allah aşkına durun yahu! Paklanıp çırpılıp asılıp kurutulup toplanıp çırpılıp ütülenip katlanmaktan bıktık. Bizi çamaşır etmeyiniz, isimler vermeyiniz. Bizi buruşukça kaderimize terk ediniz de, dizlerimizde hiç iyileşmeyecek yaralar vücut bulsun.
Bir zaman didindim dolabım toplu olsun diye baktım olmuyor sıpıtıp attım dolaba en yeni bayramlıklarımı. Eskiden bayramlardan önce uyuyamazdım efendiler. Ne zaman aldınız elimden bir kez ısırıp daha hayatta karşılaşmadığım elma şekerimi.
Annanem bu kız odun gibi bir şey oldu demiş anneme. Ah efendiler...ah...

11 Mart 2014 Salı

Berkin Elvan için

Büyüyüp adam olacaktım anne.
Daha oynayacağım oyunlar vardı,
Daha güleceğim baharlar,
Aşık olacağım maviler vardı.
Büyüyüp adam olacaktım anne,
Ölüp kahraman oldum.

Berkin Elvan için

"yaseminden bile küçüktü" dedi ablam,"öldü". Henüz 15 yaşında öldü. Daha doktor olacaktı, daha mühendis olacaktı. Ekmeğini taştan çıkaracaktı, annesinin yüzünü ışıldatacaktı. Ellerini kapadılar. Bunları parayla satın alabilir misin? İyiliği satın alabilir misin? Masumiyeti.. Henüz on beş yaşındaydı, canını ekmek gibi eline verdiniz. Daha boy atlayacaktı bisikleti, daha aşık olacaktı, daha kalbi kırılacaktı, daha kalp kıracaktı belki. Öldü.
Öldü.
Öldü.