31 Temmuz 2011 Pazar

bakıııııııııp bakııııııııııııp.

Ben her gün bloğa girip bakıııııııııp bakııııııııııııp hiçbi şey yazmadan çıkıyorum.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Ne cesarettir bu herifin resmini koydum, herif dedim kızmayın öhhöööh stres oldum.

"Oha abi ben seni Ünlü Olmayan Taşlarda gördüüüm" diyemedim hacı yüzüne,bu kadar eziklik olamaz çünkü akshdahdaksd. Şoklarda ve gülme krizlerindeyim, bi aralar Berfinle ünlü olmayan taşlardan çocuk beğenip birbirimizi etiketleyip çok yakışıklı laaaaaan diye abaza abaza bağrınıyoduk.


Açtım bloğu dedim ki "bi yorum olsun arkadaş,hasret kaldık" bi baktım son yazımda bir yorum,mutluluk nidaları filan. Tıkladım açılmıyo,tıkladım açılmıyo gıcık oldum. Neyse en son açıldı Modafobik diye biri yorum yapmış,ilk önce "abi madem yorum yaptın izle mk" diye içimden küfür ediyorum bloggera. Kesin ergen bi kız, çünkü ünlü olmayan taşlardan bi çocuğun resmi var resminde,hem de benim en beğendiğim çocuk. Baktım hani kimdir bu sonuçta yorum yapmış bi de Ü.O.T da en çok beğendiğim çocuk var resminede filan. Abi açmamla ne göreyim ÇOCUĞUN KENDİSİymiş o sjdhaksdjakshdasd. :D Şoklardayım,hahahah .Hemen berfine anlatmaya kalktım ama mal yine engellemiş beni. Ablama anlattım ben de o da oha çocğuğun 1000 küsür izleyicisi var sana yorum mu attı tepkisini verdi,ablacım ben bunu unutmuş ve büyülenmiş durumdayım ahhh ahhh. sakdjsdhagshas. :D Hayır yani bloğu okuycam şap çocuğun resmi,arkadaşım ben bu resimle bakmakla meşgul iken yazıyı nası okuyobilirim ki. Neyse 1000 küsür kişilik bir insan bloğuma girip okuduğu için mutluyum o çocuk olduğu için daha mutluyum, bi şey değişmedi gerçi ama eğlenceli yazıları ver. Bir anti <3 kadar  olmasada. Bu arada anti sen duymasanda HAYRANIM SANAAA !!!!

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Sevgi ve saygılarımla

Çok yorgunum beni bekleme kaptan,
Seyir defterini başkası yazsın.
Kubbeli çınarlı mavi bir liman,
Beni o limana çıkaramazssın.

                                                   Nazım Hikmet.






Hatırladığım kadaryıla böyleydi şiir, çok yorgunum beyleeeerr çok. Hayatım normal geçiyo,şu an kendimi boşluk bırakmaktan aciz hissediyorum. Sizi seviyorum, kenimi sevmiyorum,annemi sevmiyorum,onuru sevmiyorum. Sevgi ve saygılarımla.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Kendimi, anlatamıyorum. Hâlâ.

insanlar beni dinlesin istiyorum

Hep konuşan konuşan konuşan ve anlatan arkadaşlarım var, bunu size söyledim mi bilmiyorum ama emreyi facebook'ta ekledim sonunda. Berfinle de barıştım veee, beni bi seçim yapmaya filan zorladı ama gerçekten bazen seçimin o olmaması gerekiyomuş gibi geliyo. Kitap okuyorum, bol bol bol okumalıyım, kendimi kitaplarda bulucam sanırım, kendimi kitaplarda bulmalıyım kendimi bulmalıyım evet. Ya da şarkılarda.Sanırım biraz yalnızım, ya da çok fazla yalnız değilim.İçimi dökmeliyim ama ne dökeceğimi bilemiyorum.Aslında ben çok boşum, insanlar benimle konuşmak istemiyo. Söylediklerim dinlenmiyo ve  pek umursanmıyorum. İnsanlar beni susturmaya çalışıyo, bazıları sessizce bazıları can yakarak yapıyo bunu yüzüme yüzüme bağırarak. Bana "yasemin, susucak mısın ?" demeleri pek hoş değil, geçen gün bunun için gerçekten ağlayabilirdim. Nasıl bi insan olmalıyım, insanlar ne derlerse desinler kendim mi olmalıyım ,yoksa şu zamanlarda zaten kendim gibi davranmadığım için mi susturuluyorum ? Benimle konuşanlar, ve benim konuştuklarım. duyduğum "yasemin işim var" "yasemin başkasıyla konuşuyorum" feryatları.Farklıyım, farklı olduğumdan mı susmalıyım ? Susmak istemiyorum,insanlar beni dinlersin beni önemsesin istiyorum. Değerli olmak istiyorum .Sevilmek istiyorum, benken sevilmek istiyorum. Mutlu olmak istiyorum, mutlu edilmek istioyrum.İnsanlar bei "anlasın" istiyorum,insanları anlamak istiyorum ben çok şey istiyorum. Beni önemsediklerini sandıklarım,beni sevdiklerini sandıklarım,beni dinlediklerini sandıklarım aslında bunların hiç birini yapmıyolar. Dibe vurmam mı gerek, tayler'ı mı dinlemem gerek. Yoksa devam edip heep yalnız kalmam mı gerek. Ağlamak istiyorum, insanlar beni dinlesin istiyorum olmuyo olmuyoooo. Hep aynı şeyleri söylüyorum sanırım ama bana gerçekten çok koydu. Etrafımdakiler yalandan ibaretken ,çok çok çok...

17 Temmuz 2011 Pazar

Bu gün Allah babayla aramızda şöyle bi dialog geçti :


Tanrım, senden nefret ediyorum. Neden hayatımı hep mahvediyosun. Tamam hadi senden nefret ettiğimi söyledim, araba çarpsın gözüm çıksın öliyim. Öldür beni cennetine de almazsın biliyorum, bu genç yaşımda cehenneme gelmeye niyetim yok.O zaman, Tanrım seni seviyorum.

-.-

Annemden nefret ediyorum, babamdan nefret ediyorum, hayattan nefret ediyorum. Yolda yürüyoruz annemle babam kavga ediyo ve ben de onları tanımıyomuş gibi ilerliyor,kimseyi sallamıyorum.


D&R'a gittik kitaplara baktım bir sürü kitap seçtim ama almaya bile yeltenemedim. Annem ömer hayyam kitabı seçmişti benim için çoktan. Bi tanesini ağlaya yakara aldırdım, diğerleri içimde kalarak el salladı bana.

Telefonum yasaklandı sanırım annemlerle değil telefonla konuşuyomuşum, sıkılıyorum bunaklar sizden napabilirim. Üf lan ÜÜÜÜÜFFFF !!!!!

15 Temmuz 2011 Cuma

Her neyse işte böyle. (resimde sirius black olmasının nedeni ailesini sevmemesi ve annesinin çok bağırmasıdır, gerçi ben ailemi severim ama olsun)

Az önce ablamla annem kavga ediyolardı, annem ablama küstü. Yani annem genelde küser ve konuşmaz. Ablam anneme onunla küsmesin diye o kadar çok yalvardı ki ,tayyibi asmaya kalksalar vereceği yalvarma tepkisi ablamınkinin yanında hiç olurdu. Dedim ya annem her kavgada küser, yani bu benim başıma da gelir. Ama ben hiçbr zaman anneme benimle barışması için yalvarmam.


Annemle ablam kavga ederken ben bunu düşünüyodum. Annem bana küsünce ona nefretlerimi gayet sesli bi şekilde sunar, yasemin sana küstüm tepkilerini duyar ve cevap olarak da küsersen küs derim. Sonra tekrar düşündüm nasıl barıştığımızı , hiçbir zaman ben ondan özür dilemem annem gelir konuşur ve barışırız. Sonra biraz daha düşündüm, emre'nin ya da ceyhun'un bana yaptığını ben anneme yapıyodum. Emre'nin okumayacağını bildiğim için içim rahat. Her neyse, gidip konuşmaua çalışıyo komik komik şeyler söylüyo sorular soruyo, yani barışmak istiyo ama özür dilemiyodum. Onlar da bana hep aynısını yapar, sonunda ben döner ve barışırım . Bu olaydan buu kadar nefret ediyoken başkasına yapmam bi an garibime gitti, ama yine de özür dilemeyi sevmediğim tek insan hâlâ annem, bi de emreden hiç özür dilemedim sanırım, yok yok diledim evet. Her neyse işte böyle.

Bu arada burdan Mia'ya sevgilerimi gönderiyorum sayesinde Chuck Palahniuk okumaya başladım ıı.. güzel yani. :D

14 Temmuz 2011 Perşembe

olay yapma mal.

Hayatımda büyük bi değişiklik oldu bugün. Bloğun yazı tipi değşti bakın, her zamanki gibi bloğa ihanet etmişim gibi hissediyorum. Sadece yazı tipini değiştirdin lan, olay yapma mal.


İpip blog açtı, yani ben ona açtım salak kendi beceremedi. Ama yerim lan ben onu oyyyyyy. <3 :D

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Ge ge ge ge geo geometri.

Çok iyi tanımadığım insanları daha çok seviyorum, yani her gün onun hakkında yeni bi şey öğrenyirosun ve onu çözmek için çabalıyosun. Bi bakıyosun ki aynı şarkıcıları severmişsiniz, mutlu oluyosun sonra dost.

Geometri gibi,uğraştırıcı ama ama bi o kadar eğlenceli. Hem de o kadar eğlenceli ki müptela yapan. Zor geometri sorularını çok severim, saatlerce uğraştığım sorular olmuştur ve bıkmadan ve pes etmeden ve usanmadan ve hâlâ mutlu, sonunda çözdüğümde ise resimlerini çekerim yanına kalpler koyarım öperim bazen çığlıklar atar anlatıcak insanlar bulur "bu soru zor gözüküyodu ama bak büttün gizem şurdaymış" derim.

İşte bazen en önemlisi insanın içindeki gizemi çözmektir,ve en en sıkı bağlayanı da. Ama bazen insanları çözmek cesaret kırabiliyo. Geometri sorumun yanına kalp koyup bıraktığım gibi onun yanına da küçük bir kalp iliştirip bırakıyorum. İnsanları çözmek cesareti kırar, çünkü cesurca bi adım atıp ona daha sıkı tutunmaya yeltendiğin ya da onu geri istediğin zaman yapacaklarına ne cevap vereceğini bilirsin. Ve bu cevap pek de hoş değilse,yani emin olduğun şey arkandan sana salak diyeceği ise işte bu geri isteme adımını atamamana sebep oluyo.


Peki ya işlem hatası varsa, peki onu tam çözemediysem. Hayır ben tüm geometri sorularını çözerim elimden kurtulamazlar. Malesef şu hoş adımı atamıycam, gülüm seninle barışamıycam, en azından insanları geometri sorularına benzetmeyi bırakana değin bay bay.

koca burun yaptım. çirkin ol kızım. anne sorunun ne be.

Yeşil gözlü kızlar, ve güzel kızlar. Ve onun aşık olduğu kız. Ve o. Ve... umrumda değilsiniz pek.

9 Temmuz 2011 Cumartesi

İSTİKLAL BENİMDİR BENİM OLACAK !

Yazamadığımın farkındayım, en zon yazımın bi mim olmasının üzgünlüğü içerisinde olduğumdan bu yazıyı yazıyorum. Mimleri sevmediğimden değil ama çooook da delisi değilim. Her neyse. Sanırım hayatım gayet normal yani bilemiyorum. Deliler gibi çikolata, cips , bisküvi yememin dışında bi sorun yok. Ama çikolata yemeden duramama evresine geldiğimden sanırım biraz şişmanladım, been her zaman zayıf olmuşumdur ve bu yüzden hiç tartılmam umrumda olmaz. Ama kendi yoğun isteklerim sonucunda voleybolu bıraktım ve annemin -sanırım beni tekrar voleybola başlatmak için- popon büyümüş baskılarına dayanamıyorum. Hemen spor yapmaya başlamam gerek, aslında voleybola geri dönmeyi dahi düşünüyorum . Şişko ve göbekli olmak istemiyorum, hele çirkin olmak hiç. Sıkıcı bi dönemden geçmekteyim anlıycağınız. İstemediğim bi şeyi zayıflamak için yapmalı mıyım ? Gerçekten ilgilenicek ve mesgul olucak şeylere ihtiyacım var. Oturup arkadaşlarımla konuşamıyorum bile çünkü ben arkadaşlarımla görüşmeme dahi -dışarda- izin vermeyen bi anneyle yaşıyorum. Kafamı yorabileceğim, uğraşabileceğim değer verebileceğim hiç bir şey yok. Sanırım haala kendimi tanımıyorum (amınakoduğumun dil kurumu şapkalı a istiyorum ben piç). Ben ne istiyorum, neyde yetenekliyim, hayata şekil vermek çok zor. Düşündümde dinlediğim şarkıları gerçekten de seviyo muyum ? Hiç bi soruma cevap veremiycem, evdeki tek sakızı da azıma attım. Bazen onu bile arkadaş olarak görebiliyorum. Manyak bi durumdayım dostlarım, insan kendini nasıl tanır ki ? tarzını nasıl belirler, ne dinliyeceğini,ne sevdiğini nasıl anlar,en sevdiği rengi,en sevdiği oyuncuyu ? Kafaaam öyle karışık ve duman ki, bazen sevilmek istiyorum, insanlar beni sevsinler ne bileyim değerli olayım ve bunu kendim olarak başarayım. Tercihlerimi tek başıma bir "birey" olarak yapayım mesela. Aşık olayım ya da daha çok ihtiyacım olan şey, aşık olunayım. Bi keresinde arkadaşım (onur keşikci'ye burdan saygılarımla) ben aşık olunmak istiyorum demişti. O kadar çok gülmüş ve o kadar çok dalga geçmiştim ki (yüzüne karşı değil) anlatamam, ama demek ki sevgi ve aşk bazen bi ihtiyaç. Anlıyorum ki tek başına aşk denen şey çok yorucu ve onun güzel karamelimsi tadının canımı yakmaması için yanında bi çikolataya ihtiyacı var ki bayağı olmasın. Yalnız bi köpek gibi ıslağım,ve canım yanıyo. Aşk aşk aşk , sen mahvedilesi gereken iğrenç bi şeysin, ve sanırım sonsuza kadar tadın hep bayağı olucak çünkü karamel hiç çikolatayla buluşamıycak,en azından benim hayatımda. Ve sanırım gerçekten aşık olduğumu bildiğim tek insana burdan sesleniyorum İSTİKLAL BENİMDİR BENİM OLACAK !

7 Temmuz 2011 Perşembe

QueenE tişikür. :) kalp.

Mimin Konusu: Evde yangın çıksa ve sadece bir eşya kurtarma şansımız olsa neyi kurtarırsınız?


Evde yangın çıksa ve sadece bir şey alacak olsam ilk önce harry potter ve azkaban tutsağını kurtarırdım arkadaş, zaten 7. kitabım kayboldu 3.sü bana kalsın. Eğer ikincisi üçüncüsü olursa koşarım şiir defterlerime, hatta şu an karar verdim şiir defterlerimi bi çantaya koycam özel durum halinde kapıcam onları , lan hatta azkaban tutsağını da koyam o çantaya o çantayı kapıp giderim. Bilemezsiniz ki o azkaban tutsağı ne değerli şey yanmasın lan, nazım hikmetin kitabı bi de ilk şiir kitabım, martı sonra en değerli kitaplarımdan bi de bu hafta fight club posteri alıcam onu da kurtarmak için kendimi yakarım. Oha Tibet'in Gizli Hazinesi'ni unuttuğumu düşünsenize, nerde ki o kitap. Ablama aldırttırıcağım bi kaç yeni kitap, sanırım sunay akına kıyamam o da gelsin. Suat liderin imzası,annem o mendili çöpe atmış olabilir.İki tane de anı kutum var evet bunlar yeterli. Ama öncelik tabiiii ki de Azkaban Tutsağında. <3


Mim yazıp kimseyi mimlemem ben normalde ama öyle olmasın. <3

Nameless
Mia
Aylak Kadın
mefisto

5 Temmuz 2011 Salı

İpeeğtoş. (heycanlandım lan)

Bu gün ipeeğtoşumun doğum günü. İpeğtoş, yazıya şöyle başlamak istiyorum İYİ Kİ VARSIN LAN ! Seni çok seviyorum bende pembelerin sembolü olan kız. Pek sorgulamayan aptal ipek. Düşündüm de ne kadar da aptalız ne güzel lan. Hiçbir şey düşünmeyelim zaten, ama yoook biz düşünürüz nerde saçmalık varsa ipeğtoşumla birlikte orda biteriz. Bi doctoruz. Aslında o tam doctor değil ben Çakma doctor o Çaylak doctor. Evet aynen öyle doktor değil doctor diyorum çünkü şu Doctor Who olaylarından bi şey bu. Ayrıcaa biz ipekle evden kaçıcaz evet. Saçma sapan programlar izleyip doğada aç kalırsak ne yiyebiliriz filan diye öğreniyoruz. Saçma sapan da sözlerimiz var mesela :

-Nasılsın ?
+Adam gibi.
+Nazım hikmet gibi.
+Can yücel gibi.

Hatta bi keresinde nasılsın sorusuna verdiğim adam gibi cevabına karşın o da kadın gibi olmuştu ve bir aile kurmuştuk. Çocukları filan olmuştu. Ve bi keresinde benim "ben bugün pembeyim" demem üzerine o günden sonraki her gün ipek bana bu gün ne renksin diye sorar ve o rengin neyi ifade ettiğini öğrenmeye çalışır oldu. Hani vardı ya benim şu kelebekler nasıl ilişkiye giriyo sorum , işte bunun cevabını manyak gibi aradık nasıl ürediklerini öğrendik ama ilişkiye nasıl girdiklerini öğrenemedik. Sırf bunun cevabı için bir gün biyoloji profesörü olabiliriz diye düşünmeden kendimi alamıyorum. Açıkçası biz süperiz. İpeğin en sevdiğim yanı da şu ; ona eğer çok güzelsin dersen "saçmalama sen bana bin basarsın" der, ben de ona" asıl sen saçmalama"derim ve sonuç olarak kimse güzel olmaz. Ona çok coolsun dediğinde hayatta kabul etmez, asıl sen coolsun der ben de kabul etmem sonuç olarak tek cool olan Doctor Who olur. Sanırım onu çok seviyorum, sanırım o benim için çok değerli. İpek bunu okuyosun ve bu kadar çok romantizme alışkın değilsin biliyorum ama sanırım bu yazıda odun olamıycam. Çok tatlısın abi biterim ben sana, seni görsem anında deliler gibi sarılırım. Sana bi şarkı hediye de etmek isterdim ama sen yani şarkı yetmez sana. Her neyse doğum günün kutlu güneşli benli filan olsun. Seni çok seviyorum lan daima pembe kız. Ay anam benim baykuşuuuum bıdık bıdık. Doğum gününü öperim doğmasan kimlen gaçardım la ben.Beni tamamlıyosun gibi romantik şeylere giresim geldi ama biliyosun ben pek öyle şey değilimdir hani. eheh. yine de abi gel öldür beni lan ay luv yo. :D

Tamam yeter bu kadar romantizim bayşo. :D <3

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Napıcam ben allahım.

Yarın ipeğin doğum günü, bi şeyler yapmam gerek özel olması gerek mükemmel bi yazı yazmam gerek bugün yazıp yarın yayınlıycam ve ona da göndericem. Çok heycanlandım ona bi baykuş resmi çizmem gerek. söze vermiştim ve bir de bonibon. Napıcam ben allahım.

3 Temmuz 2011 Pazar

Ama doğru söyleyin ulan.

Kuzenim bana " izleyicilerin seni seviyo mu ?" dediğinde düştüm bu ikileme . Lan benim bu blogdan başka hiç bi şeyim yok, nasıl olurda sizin beni sevmeme, yazılarımı sıkılarak okuma ihtimaline katlanırım.Böyle bi ihtimal bile olamaz, yani en azından olmasa iyi olur (:D). Ben de dedim ki en iyisi ben bunu üyelerime sorayım.Hah ne dersiniz ben çok mu sıkıcıyım, berbat mı bu blog. Depresif olmıcam tamam.Ama doğru söyleyin ulan.

Bu günün resimlerini yiyip bitirelim. :D

Eve döndüm bana bağıran bir kuzen, yasaklanan resim indirmeler ve aptal klavyeler yok. Her neyse değiştirmeyelim konuyu, ya da bırakın değişsin. Mutluyum çünkü, anladım ki gerçek arkadaşlarım varmış. Nazo çağdaş gibi. Mutluyum, nazoya ben okuluymu değiştiricem gibi uzun çığrışlardan sonra gitmiş mal ,çağdaşa anlatmış. Çağdaş bana kızdı, ben de arkadaş dedim herkes bana cephe almış. Olsun dedi biz de onlara cephe alırız. Sonra biz de buna karar verdik işte. Şimdi devrimci haraketler planları yapıyoruz.Kafayı yemiş haldeyiz. 1 Mayıs planları başladı bile düşündüm de çok var lan mayısa biz neyin çabasındayız. Çok mutluyum ama lan. Saçma sapan evden kaçma planları mal mal işler, çağdaşı babama sevdirme çalışmaları filan. Aslında babam herkesi sever de çağdaşı fazla sevse iyi olur.Nazoyu herkes sever zaten, ona karşı bi şüphem yok. İlk defa mutlu yazdım size. Bu arada İstanbulumu o kadar çok özlemişim ki böyle havasını yutasım geliyo. SEVİYORUM BU ŞEHRİ!! benim lan burası. Hadi görüşürüz sonra sevdim sizi. :D

1 Temmuz 2011 Cuma

:'(

Kırk  kişi olana kadar yazmıycam lan, küfür ediyorum içimden ne diye izlemekten vazgeçtin biri !? kim olduğunu da çözemedim.

-.-

Şu blog 40 kişi olana kadar uyku yok bana. -.-

akşam tekrar yazarım belki. -.-

Bloğumun 39 kişi oluşunun acısını çekiyorum. 40 kişi olsa nolur ulan söyleyin, yalan yapmayın şimdi siz de yaparsınız bu pazarlıkları da bi tek ben yazıyorum çakallaaaaaaarrr tanımaz mıyım ben sizi eşşekler. :D İnsanlara eşek demek çok tatlı bi şey ciddiyim.Bu arada sonunda Onur Keşikci bana mesaj attı mutluyum. Lan arkadaşlarımla kavga ettim diye de çokça pişman oldum napsam bilemedim şimdi. Özür mü dilesem, evden aramam gerek çünkü engellediler beni facebook'tan sonraaaa emreyle de kavga ettim çünkü bloğunu izlemekten vazgeçtim kızdı filan bi ara talhayla kavga etmiştim ama özür diledim ondan. Ama sonuç olarak iş berfinde bitiyo yani berfine küsersem eğer ceyhuna arasa emreye şevvalle ve daha nicesinee küsmüş oluyorum, bu da demek oluyo ki arkadaşım olan herkesle küsüm. Evet anlayın artık seneye okul değiştirmek farz oldu.Üzüldüm hüzünlendim şu an yalnız hissettim kendimi. Her neyse been her şeye rağmen mutlu olabilirim ama eve döndüğüm anda annemle şu okul değiştirme konusunu konuşucam. Hala eve caaanım istanbuluma dönememiş bulunmaktayım üzgünüm mutsuzum İSTANBULUMU verin banaaaaaa. Yazık lan bana pcmi verim bu dizüstü şeysisi çok sıkıcı . Ablamı da özledim çok , köpek ışıl. Hee bu arada ben bursadayım. Amma aptalım lan anılarımı anlatcağğma mal mal konuşuyorum. Anılarım sıkıcı bence neymiş ağaca tırmanmışım her allahın kulu tırmanıyo ağaca. Ben tanıyın artık konudan konuya çekirgeyim ben. Bakın bak başkasının bilgisayarına resim de indiremiyorum olmuyo yani. Bu günkü resmimiz Léon'dan olacaadı. Yani olucak çünkü insanların bilgisayarlarını mahvedip resim indiricem ben ehehe. Yaaaaaa kuzenim başımda yazamıcam bebeler resimleri yükleyip gidiyorum akşam tekrar yazarım belki. -.-




NOT : yazının sonu pek güzel olmadı...

Evet dersin.

Bakın insancıklar size gelip beni izleyin filan demeye utanıyorum ama yani şöyle madem yorum filan yazıyosun izlesen fena olmaz sanki heh ne dersin ?