2 Kasım 2012 Cuma

Bilmiyorum ki

Sanırım bi şeyler yazmalıyım.
Şey ona ihtiyacım vardı sanırım. 
Onu sana pek anlatmadım ama çizdim. 
Hep çizdim ben onu sana. 
O sanki anlatılamaz,çok az anlattım bu yüzden. 
Az yazdım onu, yazdığımda da yakıştırmadım. 
Ancak, sanırım artık bi şeyler yazmam gerek. 
Aslında o sarı idi. 
Sanırım o bir süredir aradığımdı. 
O romantik komedi oğlanımdı, sonsuz aşkım değildi ama çok özeldi.
Ve bi gün onun gitmesi gerekiyordu işte. 
Gitmek istemiyodu o, beni seviyodu ve ona göre giden bendim. 
Ben gitmedim, gidiyo gibi gözüktüm. 
Asıl giden, yeni aşklar yaşaması gereken oydu.  
Gitmek istemiyordu ama ben bir yoldum ve beni aşması gerekirdi. 
Çünkü o benim sonsuz aşkım değilse ben de onun sonsuz aşkı olamazdım. 
Vee o da beni aştı. 
Çünkü ben bir yolum, yollar aşılmak içindir. 
Ayrılmadık pek aslında. 
O başka yollar bulmaya, ben başka gezginler bulmaya gittim. 

Yağmurları daha çok sevebilseydi keşke.
Toprağı koklayabilseydi.
Benim gibi bakabilseydi hayata.
Benim gibi görebilseydi.
Benim gibi hissedebilseydi.
Bu kadar üşümezdi.
İnsanları sevsin çok sevsin.
Çok insan sevsin.
Çok aşık olsun.
Çok şeyin tadına baksın.
Daha çok yürüsün yağmurda.
Yağmura yakalanmadığından sevinmesin, yağmuru tadamadı diye üzülsün.
Ya da işte, nasıl isterse öyle olsun. 

Hepimiz nasıl istiyosak öyle olalım ya da, kimse bize şöyle ol demesin. Yağmuru sevmeyin, ıslanmayın, hissetmeyin, toprak kokusunu sevmeyin kiminiz. Kiminiz okumayın, kiminiz dinlemeyin, yürümeyin kiminiz,kiminiz düşünmeyin, kiminiz yazmayın, kiminiz konuşmayın, kiminiz güneşe kiminiz buluta çıkmayın. Nefret edin benden. Herkesten nefret edin. Müzikten de bir o kadar. Belki yaşamak istemezsiniz. Ama yaşayın olur mu ? kendiniz için 
yaşayın.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder