30 Aralık 2013 Pazartesi

kırmızı yeşiller

Yeni yıl geldi, yazı yazmak gerekti. Biraz sorumsuzum şu aralar, önemli günlerden önemli günlere yazı yazıyorum. Arlığın sekizi ve yeni yılın gelişi filan. Aslında aralığın sekizinin önemli bir yanı yok. Aralığın da benim için ne kadar cibilliyetsiz bir ay olduğunu defalarca kez anlattım zaten. Her neyse...

Yeni yıla girmek istemiyorum sayın arkadaşlar (sayın arkadaşlar çok saçma oldu). Fakat yeni yıl hazırlıklarına bayılıyorum. Yeşillere, kırmızılara ve beyazlara bayılıyorum. Çam ağaçlarına, ren geyiklerine, kar tanelerin ve her yandaki neşeye bayılıyorum.
Fakat yeni yıla girmek... Yeterince hazır hissetmiyorum buna, siz gidin ben kalayım. Siz ilerleyin ben hep geçmişte, çok daha geçmişlerde kalayım. Ben altmışlarda, ben ellilerde kalayım ve siz gidin, uzaklaşın, benden en uzak noktaya gidin. Yeni yıl... hemi de çift rakamlı. Çift rakamlardan nefret ederim, herkes çift rakamlardan nefret eder, fakat eğer çocuk yapacak olursam illa çift rakamlı olmalı; bir değil iki, üç değil dört, beş değil altı. Nedenini de hiç ama hiç bilmiyorum. Bu sene çok yoruldum. Bu sene, çok çok çok karanlıktı. İkibinonüçün karanlığına alıştım işte, ondördünkü.

Anlayamadığım bir karamsarlık var içimde. Sanki bir şeyler değişecek gibi. Sanki herkes çok mutlu olacak ben ise çamura bulanacağım gibi. Çamura bulanayım, bırakın da ekimde bulanayım. 

Keşke biraz sussam.

Yeni yıl için bir şeyler dileyeceğim. En son yeni yıl için bir şeyler dilediğimde her şeyin içine sıçıp batırmıştım. Makul şeyler dileyeceğim. 
Bisiklet istiyorum. Çiçek istiyorum. Mavilikler yeşillikler istiyorum. İkiyüz takipçi istiyorum. 

Dilemedim istedim aslında. 

BOK GİBİ BİR YAZI of ne yazsam ki hiç içimden bir şeyler akmıyor.

Aslında kendimi yeni yıla odaklamasam bir şeyler yazabilirdim belki ama elimde değil. Şu sıralar bolca şiir yazıyorum. Camları kocaman ağaçlara bakan bir ev istiyorum. Çamlar istiyorum bir de camlar. En çok çamlar. Ah bir de kar küresi!
Hayatım sıkılmaktan, mutsuzluktan ve bıkkınlıktan sürekli kusuyor. Ortalık bok götürüyor. Tam silmek için eğiliyorum, bir öğürme daha! Daha çok kusmuk, daha çok kusmuk buluyor etrafı. Kendi kusmuğuma yatıyorum. Yoldan geçenler kusmukları görüp iğreniyorlar, bir de onlar üstüme kusuyor. Daha çok kusmuğa bulanıyorum. Kusmuğum acı kokuyor. Bir çocuk pamuk şekerini düşürüyor, ben o pamuk şeker değilim. Bir çocuk elma şekerini düşürüyor. Ne gariptir ki, o da ben değilim. Bir köpeğin bokuna basıyorum. gömülüyor, gömülüyor, ve gömülüyorum. Bir ağaç dallanıyor yapraktan. Allahın işi ya, o ağaç da ben değilim. Gidiyorum. Kara deliklere. Zamanında kara delikler ile ilgili bir ton şey duymuştum. Kara deliklere ren geyikleriyle gidiyorum. Düşüyorum, düşüyorum, düşüyorum. Boşluktayım. Burası mı diyorum delik, deliklerden de delikler çıkıyor. Kalbimde bir delik beliriveriyor, parmağını sokup kapatıyorsun deliği, kapanmıyor. Büyüyor, büyüyor ve düşüyorum. Çanlar çaldı. Tahmin edersiniz, o çanlar da ben değilim. Uyanıyorum ve kusmuklar. Hatırlıyorum ki, rüyamda da pek güzel bir şey görmemiştim. Çanlar çalıyor. Çanlar.

Kış hiç bitmese diyorum. Şu boktan aralık hiç bitmese. Yeşil ve kırmızılar hiç bitmese. Bitiyorlar. Güzel şeyler çabuk bitiyor, ve beyazlar çabuk kirleniyor.

yeni yıla ölerek girersem, tüm sene ölür müyüm? katlanamam. ölüyor olmak hali, ve ölü olmak hali çok çok ayrı şeyler. ölüyor olmak halini yaşıyorum fakat kurtulamıyorum. boşluklar yine.
gitsem de gelmesem. nerelere gitsem nerelere. 

8 Aralık 2013 Pazar

Geçen sene bu gün aralığın ne kadar sikimtrak ve gereksiz bir ay olduğundan bahseden bir yazı yazmıştım.
Yine yazacağım...

Aralık gerçekten çok sikimtrak ve gereksiz bir ay, hiç bir fonksiyonu yok. Zaten o kadar dandiri boktan ki insanlar adını aralık koymuşlar. Arada kalmış gereksiz saçma. Aralık ayında olan önemli şeyler şöyleymiş:

ARALIK
1 Aralık Dünya AIDS Günü
2 Aralık Köleliğin Yasaklanması Günü 
3 Aralık Dünya Özürlüler Günü, Uluslararası Özürlüler Günü 
5 Aralık
Kadın Hakları Günü
Uluslararası Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Gönüllüleri Günü
7 Aralık Uluslararası Sivil Havacılık Günü 
9 Aralık Dünya Madenciler Günü
10 Aralık
Dünya İnsan Hakları Günü
İnsan Hakları Günü15 Aralık III. Selim'in Vefatı (1547) 

16 Aralık Ali Kuşçu'nun Vefatı (1474) 
17 Aralık Hz. Mevlana'nın Vefatı (1603) 
18 Aralık İmam-ı Gazali'nin Vefatı (820) 
19 Aralık Hatta Yesari'nin Vefatı (1798) 
20 Aralık İmam Şafi'nin Vefatı (820) 
21 Aralık

Sultan III. Mehmed'in Vefatı (1603)
I. Ahmed'in taht'a çıkışı (1603)
Kıbrıs Mücahidleri ve Şehitler Haftası
Kooperatifçilik Günü
22 Aralık
Sultan III. Murad Han'ın Taht'a Çıkışı (1574)
Erbain (Zemherir) başlangıcı
23 Aralık
I. Meşrutiyetin İlanı (1876)
Menemen Hadisesi (1930)24 Aralık

IV. Murad'ın Bağdat'ı 2. defa fethi (1638)
Afganistan'ın İşgali (1979)
25 Aralık
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın idamı (1683)
Gaziantep'in kurtuluşu (1921)
İsmet İnönü'nün Vefatı (1973)
SSCB dağıldı (1991)
26 Aralık
Sakız Adası'nın fethi (1455)
Babür Şah'ın vefatı (1530)
Milletlerarası Takvimin Kabulü (1925)27 Aralık

Ayasofya'nın yapılışı (537)
İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif'in Vefatı (1936)
Erzincan Depremi (1939)
28 Aralık
İskenderun Demir-Çelik Tesisleri'nin Açılışı (1975)
İstanbul-İzmit Anadolu Otoyolu'nun açılışı (1984)
29 Aralık
Sultan II. Mustafa Han'ın vefatı (1703)
Çerkez Ethem Hadisesi (1921)
Biyolojik Çeşitlilik Günü
30 Aralık
Yavuz Sultan Selim Han'ın Kudüs'ü Fethi (1517)
Gülhane Askeri Tıp Mektebi açıldı (1898)
31 Aralık
Bağdat'ın Fethi (1534)
Demirköprü Barajı ve Hidroelektrik Santralı hizmete girdi (1960)

görüldüğü üzre çok da gereksiz, skimtrak, önemsiz bir ay değilmiş. Fakat hala öyle.
Ya gerçekten ne yaparsanız yapın bana aralığın skimtrak bir ay olmadığını kanıtlayamazsınız.

Bilemiyorum bu yazıdan nereye varacağımı. Zaten of, aralık ayı takvimlerden kalksın bence. Bilmiyorum. Adını değiştirsinler ya da. Aralık yaşamak istemiyorum. İsminde beni rahatsız eden bir şeyler var. Sizce de öyle değil mi?

Siz de aralık ayında akvaryumundan zıplamış yerde çaresizce ölüme çırpınan süs balıkları gibi hissetmiyor musunuz? Aralık son. Aralık. Tüm o aylardaki bizi boşluğa sürükleyen aralık. Aralık. Çaresiz bir ay. Sanki her gününde insanın göğsünden bir şeyler kopuyor. Perdeler var, uçuşmuyorlar bile. Güneşin kafası çok karışık. Ağaçların kökleri saçlarımızı çekiyor, düşüyoruz, aralıktayız. Yeni adımlardayız, yeni kararlardayız ama en çok son. son. son.
Aralık.
Zamanın en gereksiz, boş, fonksiyonsuz bölümü. Aralık.