Bi keresinde, işte ben çocukken, ağlıyodum bi arkadaşım gelip demişti ki "ağlama, ağlamak ömrü kısaltıyomuş" uzun uzun anlatmıştı.
10 Şubat 2014 Pazartesi
9 Şubat 2014 Pazar
yatağın götünden
Yatağın götüne oturdum ve "yatağın götü olabilir mi olamaz mı" yı düşünüyorum. Elbette ki olabilir, eğer iyi bir nesne olursanız istediğiniz halükarda bir götünüz olabilir. Yatağım bir götü olsun istiyor mu bilmiyorum. Uykum var. Size biraz durumlarım hakkında yazacağım. Durumlarım iyi gibi gidiyor. Çoğunlukla hiçbir şey yapmıyor ve biyoloji testi çözmekten zevk alıyorum. Yalnız bugün çözdüm çünkü ödevim vardı ve bitti yani biyolojiyle olan ilişkim de. Sevgilimden ayrıldım. Evet baya uzun sürdü biliyorum blocuk sen de şaşırdın. Sevgilimden ayrıldıktan sonra hiç mi hiç ağlamadım ki bu benim için normal bi şey değil çünkü hemen hemen her şeye ağlarım söylüyorum ya ağlamak üzerine bir yazı bile yazdım ama işte bu sefer olmadı. Kendimi çok zorladım tatlı anları düşündüm ama yok, olmadı. Her neyse... ayrılığa ağlamadım ama geri kalan her şeye ağlar haldeyim. İçimde kalan o yumruyu bir şekilde atıyorum. Aslında bilmiyorum gariiiip çok saçma ve salak duygular içerisindeyim. Size bunu anlatamam çünkü nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Aslında marlanınki gibi bir elbise istiyorum. Of yani aslında mutlu olduğum filan yok çünkü eğer mutlu olursam bu beni bir canavar yapar ama bilmiyorum. Henüz pişman olmadım. Zaten ne zaman yazsam "iyiyim canım ohohohooooy hiç üzülmedim" diye yazar yazı bitince hunharca acı çekmeye başlarım. Yazarken yüzleşiyorum. Şey işte ya pişman olucam hissediyorum da daha birkaç gün var ona. O birkaç günde de iş işten geçmiş olucak zaten. Ya ama yani üzülüyorum da işte ama ya anlamıyorum pek. Özlüyorum. Çok fazla ya dedim.
İşte bilmiyorum daha önce kimseyi bu kadar çok sevmemiştim. Beni korkutuyor içimi kemiriyor beni bitiriyor. Böylesi daha iyi. Korkularınla yüzleşme onlardan kaç. ehe. Bu verilmesi gereken bir mesaj değil. Bunu unutun. Ben böyle iyiyim yani kimseyi çok sevmiyorken. Herkes yoluna baksın. Heeer neyse size ıaaaa şeyden bahsedeceğim............. şeyden........................
İşte bilmiyorum daha önce kimseyi bu kadar çok sevmemiştim. Beni korkutuyor içimi kemiriyor beni bitiriyor. Böylesi daha iyi. Korkularınla yüzleşme onlardan kaç. ehe. Bu verilmesi gereken bir mesaj değil. Bunu unutun. Ben böyle iyiyim yani kimseyi çok sevmiyorken. Herkes yoluna baksın. Heeer neyse size ıaaaa şeyden bahsedeceğim............. şeyden........................
şey....
Saçlarımı son kestiğimden beri çok yamuk yumuklar ve annem kendilerinden hiç hoşnut değil. Fakat o kadar yamuklar ki kestiremiyorum bile. Şuan saçlarım pis. Pis saçlardan nefret ederim. Nedeeen bilmiyorum ama nefret edilesi şeyler bence. Geçen gün annemler bir çiçek almışlar ve dedim ki bu çiçek çok çirkin hiç sevmem. Ve şimdi sürekli bana "çiçeğe kötü enerji yolladın bak nasıl boynunu büktü sarardı iki günde moralini bozdun" diye söylenip duruyorlar. Bu olaydan sonra çokça pişman oldum dedim ki "ben bir çiçeyim ve tüm çiçeklere kol kanat germeliyim" evet bu size saçma gelebilir şimdilerde ortalıkta kimse yokken çiçeği alıp onu ne kadar sevdiğimi, ne kadar güzel bir çiçek olduğunu filan söylüyorum. Umarım aramız düzelmiştir. Ve ıaaa sonra hiçbir şeyden gerçekten nefret etmediğimi fark ettim, hani böyle gerçekten çünkü elimde değil yapamıyorum büyük kinler de tutamıyorum. Şuan hayatımda sevmediğim bir tek insan var onu da sevebilmek için büyük çaba harcıyorum. Yüzünü hiç görmesem belki sevebilirim. Umuyorum ki onu sevmeyi başaracağım.
Bir de umarım yaz çabuk gelir okul benim için katlanılmaz bir yer ve şimdilerde dört kat katlanılmaz bir yer haline gelecek. Yazdan pek haz almam fakat kışı da sevmiyorum. Hiçbir mevsimi sevmiyorum. Hepsi çok aşırılar. Hele bu kış çok sıkıcı oldu, geçen çilek yedik ve hayatımda yediğim en güzel çilekti yani çok saçma. Kışlığını bil abi, nedir bu çektiğimiz?!
Ah bu arada sevgililer günü yaklaşıyor. Hepinizin harika bir sevgililer günü geçirmesini dilerim. Şimdiye kadar hiç anlamlı bir sevgililer günü geçirmedim fakat yine de bu tatlı ve "kapitalizmin oyunu" günü seviyorum.
Eğer sonuna kadar ulaşabildiyseniz okuduğunuz için teşekkürler!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)