Şu sıralar o kadar sorunsuzum ki, "hayatımda sorun yok" diye içerlenip sorun bile çıkaramıyorum. Tüm gün tek yaptığım erik yemek, hoppidi şarkılar açıp ya da şarkısız dans etmek, dizi izleyip kitap okumak, uyumak. Bazen bugün hiç kaka yapmadım diye, bazen ojem taştı diye, bazen dizi-mag açılmıyor diye, bazen erik bitti diye üzülüyorum. Bunun dışında hayatım şahane. Kaka yapmadığım günleri de bir ton çay içerek kaka yaptığım günler haline getiriyorum. Çünkü çay kakamı getiriyo ve kaka yapmayınca kendimi şişman hissediyorum. SİZE KAKAMI NEDEN TÜM AYRINTISIYLA ANLATTIM HİÇBİR FİKRİM YOK. Yolda diye bir kitap istiyodum ablam arkadaşından almış benim için sağolsun okuyorum şimdi. Henüz elli küsürüncü sayfasındayım. Canım sadece geceleri kitap okumak istiyor ve geceleri annem gelip yatma vakti zırvalarını çekince kitabı bırakmak zorunda kalıyorum. Bi de liseye başladığımdan beri kitabı yolda, otobüste, minibüste okumaya alıştığım için oturup kitap okumak biraz zor geliyor. Bazen sırf kitap okumak için otobüse binip ilk duraktan son durağa gidip dönmeyi düşünmüyor değilim. Bunu yapmak için yanımda birini istiyorum. Bu da Ezgiden başka kim olabilir ki? Ezgi dünyanın en süper insanı filan. Ona böyle sürekli deli gibi sarılmak istiyorum. Çok önemli benim için. Bazen kendimi ona göre salak hissediyorum, bu pek alışkın olduğum bir durum değil ama yine de hoşuma gidiyo. Resmen daima benden bir adım önde. Böyle birine gerçekten bayılacağım hiç aklıma gelmezdi. Benim gibi kibirli, narsist, pislik adam............. Dışardan pek göstermem de içimde çok aşırı öyle bir insanım yani. Bazen ezginin beni benden daha iyi tanıdığını düşünüyorum. Bi de benden hiç sıkılmıyo bence. Yani umarım öyledir. Hani ben konuşuyorum.. konuşuyorum... ve o sıkılmıyo. O konuşsa konuşsa ben de sıkılmam. O da konuşuyo konuşuyo. Neyse ezgişi çok seviyorum işte hüper süper bir insan, gelecekte asla bağlarının kopmayacağı türden. Gerçi neden bağlarımız kopsun ki çok saçma, imkansız bence. Mesela aleynayla da öyle, onun gibi şeker bi insanla nasıl bağlarım kopsun? Bu derece çok sevdiğim bir arkadaşımken. Gerçi ne zaman biriyle çıksam "neden kavga edelim ki, bence çıksak kavgalık asla bir sebep bulamayız" diye konuşuyor, sonra bir yerlerden kavga meselesi çıkarıyorum. Ama arkadaşlık başka bir şey sonuçta. Ama mesela büyük ihtimal ipekle de hiç bağlarımızın kopmayacağını düşünmüşümdür ama koptu, ve asenayla filan da. Siz asenayı tanımazsınız büyük ihtimal, hiç anlattım mı bilmiyorum. O benim ilkokulda, yani üç dört ve beşinci sınıfta bayaaa en iyi arkadaşımdı, baya iyiydik. Şimdi ne yapar ne eder aç mıdır açıkta mıdır te teeee. İnsanlar kopuyorlar, kopuşuyorlar. Bazen kopmak istemiyorum. Bazen de çok istiyorum. Çok çabuk sıkılıyorum bazı insanlardan onları kendimden uzaklaştırıyorum ve artık uzak oldukları için üzülüyorum. Onları hayatımdan çıkarmak için götümü yırtıyorum ve sonra... Ve sonra özlemden köpekleşiyorum. Bazısının yokluğuna alışıyorum, çoğunun yokluğuna alışıyorum. Onsuz yaşayamam diyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki, her şey bambaşka. Onsuzsunuz. Sonsuza dek. Çok garip işte, hayat çok garip. Düşünsenize hayatınızdan çıkmayacağına emin olduğunuz kaç kişiden mahrumsunuz? Bu sayı çok işte, gerçekten çok. Belki artık siz onu istemediniz, belki o sizi. Sonuç olarak yoklar. Emindiniz ama yoklar. Emin olmayın, sağlayın, gitmemelerini.
Bazı şeyleri ertelemeyin.. Bazı şeyleri söyleyin. Gidin ve insanlara onları sevdiğinizi söyleyin. En yakın arkadaşınıza, annenize, babanıza gidin ve seni seviyorum deyin. Bu o kadar da zor olmamalı.
Yapmak istediğiniz şeyi yapın ya da yapmak istediğiniz şeyi düşünün. Gelecekte olmak istediğiniz şeyi düşünün. İdealleri, gerçekleri, mantığı bir yana bırakıp sadece kim olmak istediğinizi düşünün ve olmak istediğiniz kişiye ulaşmak için bir adım atın. Sadece ufak bir adım. Mutlu olun. Geleceğiniz için mutlu olun. Hepiniz kalkın, gerçekten ama gerçekten olmak istediğiniz şeyi düşünün ve motorları maviliklere sürün, güzel günler göreceksiniz, güneşli...
Ertelemeyin, seni seviyorum deyin ve emin olmayın.
Sanki yakinlarda birinden kopmus sun yada kopuyomussun da onun uzerine yazmissin . sencede oyle mi
YanıtlaSilaçıkçası "ben yakınlarda birinden koptum oturup bunun üzerine bir yazı yazayım" kafasında yazılmış bir yazı değil. çoğu yazımda olduğu gibi hani böyle kafam nereye eserse oraya yönelmiş, yazı içinde şekillenmiş, baştan taslaklanmamış bi yazı. spontane gelişti yani. ve doğruyu söylemek gerekirse yazarken yakında kaybettiklerimden ziyade uzun zaman önce kaybettiğim insanlar canlandı gözümde. ama yenilerde de kaybetmişim düşününce hak verdim. yazarken hiç aklıma gelmedi ama. zaten hayat içerisinde sürekli birilerini kaybediyor insan.
Sil