23 Aralık 2011 Cuma

Kahve ve İnternet arkadaşlıkları.

Ciddi anlamda kahve bağımlısı oldum. Onur (Kendir)'u çok özledim. Paragraf sorusu çözmekten kafayı yedim. Nasıl oluyor da hayat hâlâ çok güzel anlamıyorum.

Aslında kahve ciddi anlamda hoş bir şey, nasıl anlatsam ki. Böyle sana "Kendine gel gerizekalı!" diyen dostun gibi, aynı zamanda sadık ve daima yanında (always -snape). Ya türkiyenin kahvecisi var ya şey Kahve Dünyası hıh işte orada (eheh bu arada isviçreden gelmiş gibi konuşuyorum lan asdjakshd ) damla sakızlı kahve var mutlaka deneyin bırakamazsınız, şahsen ben manyağıyım. Kahveyi seviyorum -zaten anlamışsınızdır- beni kendime getiriyor ve daha fazla hayal kurma diyor, umutlara hayır. Evet bu sayede insan kendine gelebiliyor. TİRYAKİNİM YAVRUUUUM (kahveee).


Neyse asıl konumuza geçelim, babam ve annem internet arkadaşlarıma ciddi anlamda takmış durumda.

İnternet arkadaşlıklarının tehlikeli ve güvenilmez olduğuna inanıyorlar. Belki de haklılar neler duyuyoruz, ama bunun çok fazla abartılması benim için bir sorun haline dönüşüyor. Şu an Facebook hesabımda 500 küsür kişi ekli ve bu 500 küsür kişinin 300 küsürü internetten tanıştığım insanlar. Nasıl tanışıyosun ? Facebooktan, olur mu öyle ? oluyo. Bir sayfam var 3000 küsür kişinin beğenmiş olduğu, bir Harry Potter sayfası. Bu sektörde baya ünlüyüm çünkü bir Harry Potter sayfası en fazla 5000 küsür kişilik oluyor ve benim sayfamın kişi sayısı da yakın bu sayıya. Buralarda toplanan insanlar , potterhead'ler, birbirlerini ekliyorlar ve dolayısıyla bir sohbet ortamı oluşuyor arkadaş oluyorsunuz. Çok fazla potterhaed arkadaşım var ama üçbeş tanesiyle samimiyim, bunlar 7/24 konuştuğum, real arkadaşlarımdan daha iyi olduğum ve telefonda filan konuştuğum insanlar. Ben de fırsat buldukça bu kişileri aramaya konuşmaya çalışıyorum fakat annemin abartılı tepkileriyle karşılaşıyorum. Bana kişinin resmen özgeçmişini soruyor, ben yanımda oturan arkadaşımı bu kadar tanımazken  oturup anneme anlatabileceğim her şeyi anlatıyorum. Babam daha daha çok abartıyor, her esnada fazla arkadaş iyi değil diyor ve internet arkadaşlarımdan (beni kötü yola sürükleyeceklerini düşündüğü için) nefret ediyor, konuşmamı istemiyor.

İnsan uzağındaki insanlara sırlarını çok daha kolay açabiliyor, kime isterse anlatsın isterse satsın zaten o nerede ben nerede düşüncesiyle. Bu yüzden net arkadaşlarımın bende özel bir yeri vardır, her biri benim sırdaşımdır. En yakın arkadaşım beni sırtımdan vurur ama onlar vurmazlar. Hep iyidirler. İnsan net arkadaşı olunca pek bir şey beklemiyor, üzülmek istemiyor, trip atmak küsmek istemiyor çünkü zaten pek az değerli bir arkadaşlık olarak görülüyor insanlar birbirlerini üzmüyor, kendileri de mutlu olmak için mutlu ediyorlar.Tek kullanımlık sabun, tek kullanımlık diş macunu, tek kullanımlık şampuan, tek kullanımlık arkadaşlıklar. Anlatıcının Tayler Durden'ı gibi beni de sarıyor tek kullanımlık arkadaşlarım ve ayrılmaz bir parçalarım oluyorlar, bana destek veriyorlar, damla sakızlı kahvecesine bağlayıp kendime getiriyorlar.

Onur (Kendir) de internet arkadaşımdır mesela yazının başında bahsettiğim, bir başkadır o, güzel özlenir.

Diğerlerinin aksine onlarla çok daha mutluyum, onlarla ağlamak daha güzel, onlarla ben daha "ben"im -aynı sizinle olduğu gibi. Güzel ve gülümseten arkadaşlıkları seviyorum, always. -Snape.

Güzel bir yazı olduğunu umarım benim hoşuma gitti, sizin de böyle internet arkadaşlarınız varsa bahsedin lütfen. Ha bu arada, ilk internet arkadaşı bir başka olur hiç ayrılamazsın böyle bi başka. :)



Snape seni seviyoruz, allah kahretsin çok seviyoruz, seni hep seveceğiz. Ve yetmiş yaşına geldiğimizde sallanan sandalyemizde Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'nın "Prensin Hikayesi" bölümünü okurken deliler gibi ağladığımızda ailemiz bize şöyle soracak :


"Bunca zaman sonra öyle mi ?"
biz de diyeceğiz ki,
"Daima."

2 yorum:

  1. kahveyi hic sevme nedense, icemiyom ya ama simdi canim cekti :)
    bide internet arkadaslarinin okadar fazlasi cidden iyi degil sanirim. 300 tane cok fazla.
    Ama bazileri cok iyi oluyor, evet :)

    YanıtlaSil
  2. deme öyle deme, üzülür kahvem deme öyle. :D

    YanıtlaSil