Nefes alamıyorum. Seni seviyorum bırakma beni diyebilirdi. Deseydi asla bırakamazdım İyi ki demedi. Kalbim acıyo. Ama fıss. Bitti. Hiç bu kadar acı vermemişti. Şuan benden nefret ediyor olmalı. Umarım ediyodur. Bir daha hiç konuşmayacağız. BUM ! boşluk ! Umarım iğrenç olduğumu düşünüyodur. Onu seviyorum. Mesaj atmaz. Atmayacaktır. En azından uzun bir süre. Atmasın. Beni seviyo. PAT! ben de onu. Bana batıyo mu ne ? Üşüyorum. İlk defa üşümeyi sevmiyorum. Umarın soğukkanlılığımı korurum. Sadece bir damla gözyaşı döktüm. Sanırım içime akması çok daha kötü. Ama en azından güçlü hissediyorum. Bloğumu okuyacaktır. Şu sıralar değil sonra.
Üzülme uzunca bir süre başkasına aşık olmayacağım. Sadece hayalimdeki aşk bu değil. Uyuma nöbetlerim geri gelecek. Aman çok hoş. Üşüyorum. Belki de umurunda bile değilimdir. Umarım öyledir. Umarım beni özlemez.
Eğer bu yazıyı okuyorsan Summer ile 500 gün filmini izlemeni öneriyorum. İzlediğim en iyi romantik komedi. Beğeneceksin. Just Friend. Aslında bizi anlatıyo. Gerçi sonlarda Summer'a çok küfür etmiştim ama olsun. Lütfen izle. Biliyorum beni kırmazsın. Şunu bilmeni istiyorum sana hiç yalan söylemedim. Her şey tahmin edebileceğinden daha gerçekti. Sadece iyiliğimizi düşünüyorum. Şu film. İnanılmaz. Sahneler aklıma geldikçe ikimizi görüyorum. Bir gün geldi, ve böyle olması gerektiğini anladım.
Kendi kendime saçmalıyorum şuan. Bitti bu kadar. babay.
sometimes a brother , sometimes a father, sometimes a little child, sometimes a lover, sometimes a real friend. he is just friend.
YanıtlaSil