28 Haziran 2012 Perşembe

İnanç minanç

Aslında ne şanslıyız. Ölmediğimiz her gün için. Pazar günü için bir plan yaptım arkadaşımı görücem filan bıdı bıdı. Ama bence plan yapmak çok gereksiz saçma ve korkutucu bir şey. Plan yaparken tek korkan salak ben miyim ? pazar günü neler olacağını düşünmek beni korkutuyo çünkü o günü görmeyebilirim. Allah korusun belki ölürüm, belki başıma kötü bir şey gelir. Güzellik bile çok saçma Allah korusun -terkrar- aptalca bir hata yüzünden yüzün yanabilir, ya da bacağın kopabilir mesela. Ama hayat bize diyor ki, bu bir zorunluluk plan yapmalısın.
Anı yaşamak serserilik gibi. Ama anı yaşamadan yaşanmaz ki. Hayat çok karmaşık vee şaşırtıcı. Hayat çok güzel ama korkutucu. Keşke her şey daha kolay olsa. Bunları düşündükçe daha çok korkuyorum. Ama korku en büyük savunmasızlık ve acizlik. İnsan kaderinden korkamaz çünkü, onunla yaşar. Mesela diyorum ki yüzüm yansa daha ne kadar yaşayabilirim ki ? yüzüm yansa bununla elimden geldiğince yaşayabilirim işte. Çünkü bizi var eden kusurlarımızdır. Bunların büyüklüğü ya da "çirkinliği" önemli değil, çünkü eğer kaderle barışıksan hayattaki hiç bir şey çirkin değildir. Işığın Savaşçısı kaderiyle arkadaştır. Bunlar birer hediye, sonuna kadar kullanmak için.
En imrenilecek olanlar bu yüzden dik yürüyenler. Dik yürüyen bir insanın ihtişamı başka hiç bir şeyde yok. Bu güven, bu korkusuzluk, bu O'nu hissediş doğadaki bütün sahnelerin en güzeli. Gerçekten inançlıysanız, korkmanız gereken hiçbir şey yok.
Bence önemli olan inanç. Yani bence insan herhangi bir şeye inansın yeter, bu illa Tanrı olmak zorunda değil. Yani Tanrıya inanmayın demiyorum, O'na inanmıyorsanız inanacak başka bir şey bulun diyorum. İsterseniz müziğe inanın, isterseniz John Lennon'a inanın, isterseniz doğaya inanın, isterseniz sevgiye inanın... Önemli olan gerçekten inanmak, önemli olan O'nun adını andığında güven dolmak, önemli olan inancınla güçlenmek. İnanç karanlık geceye dalmak gibi. Savunmasız ama güven dolu.
İnsandaki tüm güç onun içinde. Duygular dünyada bu kadar güçlü ve her şeye rağmen hakimken korkmak gereken hiçbir şey yok. Bu yüzden aslında planlardan da korkmamak gerek, ama onları "1 numara" da yapmamak gerek. Planlar kağıda çok bastırılmadan yazılmalı ki yeri geldiğinde kader üstünde değişiklik yapabilsin.
Evet yazının başından sonuna kadar bir şeyler öğrenmiş olmuş bulunmaktayız çünkü başta ayrı bir telden sonda ayrı bir telden çalıyorum. Neyse verimli bir yazı oldu. Belki bana düşmez ama İnanın.

#IşığınSavaşçısıSözcüklerinÖneminiBilir

1 yorum: