30 Haziran 2013 Pazar

Canımız bazen çok acıdı. Öylesine çok acıdı ki, bu yaz günlerinde titreyerek üşüdük. Ağlarken hep üşürdük. Yağmur vardı gökte, ve bilmiyorum hava griydi.. Pişman olmaktan korktuğumuz için ne çok şey yapmadık. Keşke pişman olmayacağımıza emin olsaydık. Keşke her birimiz yağmurda soyunacak kadar cesur olsaydık. Ve keşke bazı şeylere bitti diyebilseydik.
Biz olamadık.
Biz olamayanlarız.
Biz çimlerde yuvarlanmayanlar, biz giysilerle havuza atlamayanlar, biz karda dondurma yemeyenler. Biz olmayanlar. Biz düşünmeden öpüşmeyenler, biz düşünmeden konuşmayanlarız. Bazen takıntılılarız, biz rahat bırakamayanlarız. Biz ne olursa olsun demeye yürekleri yetmeyenler.

Bugün çok soğuk sizce de değil mi? Yazın soğuğu kıştan daha soğuk.

Biz olamayanlarız.
Biz her şeyi düşünüp seksi düşünmeyenler, biz her şeyi düşünüp özgürlüğü düşünmeyenler, biz her şeyi düşünüp düşlemeyenler.
Sözcükleri düşündük, resimleri, dansları, müzikleri düşündük... Biz onlar hakkında hiç kafa yormayanlar.
Biz okuduk, biz dinledik. Okuduklarımız ve dinlediklerimiz üzerine hiç düşünmedik. Biz ne dendiyse aldık.
Biz, bize verilen her şeyi aldık ama özgürlüğü değil, aşkı değil, cinselliği değil. Biz kuralları aldık. Biz doğru olduğuna inanılanları aldık. Biz yorum yapmayanlarız.
Biz olamayanlarız.

Biz özür dilemeyenler, biz gururlular, biz gururla can yakanlar. Biz düşünmedik, biz yorumlamadık ama hep biz haklıydık.
Biz kara insanlarız, biz ruh, biz görünmez, biz yaşaması anlamsız insanlarız. Biz özgürlüğü düşlemeyen, biz çılgınlık yapamayan.
Biz çiçeksiz insanlarız, biz çimsiz, biz sarısız, biz mavisiz.

Biz olmayanlarız.
Biz görmeyenleriz.
Biz bulunmayanlarız.
Biz sağlamayanlarız.
Biz boşuz,
Biz uzay kadar boş,
Biz evsiz,
Biz düşlemeyenleriz.
Biz özgürlüğü,
Biz söylemeyi,
Biz biz olmayı,
Olamayanlarız.

Biz böyle olmayalım. Görelim, duyalım, paylaşalım, yorum yapalım, düşleyelim, çılgınlaşalım, özgürleşelim, soyunalım, koşalım... Biz düşleyenler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder