15 Şubat 2011 Salı

Palyaço

"Gökyüzünde güneş kocaman parlıyo. Caddeler renkli balonlarla dolu. Yürüyoruz, üzerimizde palyaço giysileri. Herkes gibi biz de giymişiz bu giysileri. Her palyaço gibi biz de ağlıyoruz."


Ağlayan palyaço hep dikkatimi çekmiştir. Palyaço güldürür güldürmesine de hep bi acı vardır içinde. Yüzünde hep bir maske, hep gülen bi maske. Ama içindeki ağlayan suratı hiç göremeyiz.



İnsanların da hep yüzünde bizim ya da bi başkasının göremediği maskeler yok mudur? Herkes kendini saklamaya çalışmaz mı?


Kendi adıma konuşayım, ben bunun için uğraşırım. Duygularımı saklamak için. Bence insanın duygularını, acılarını, mutluluklarını herkese göstermesi düpedüz bencilliktir. İnsan üzüntüsüyle insanları üzer, bencilliktir bu, sonuçta bizim onları üzmeye hakkımız yok. Ya da insan mutluluğunu vurursa dışarı, imrenen olur belki.



Maskeler hep kolaylık sağlar. Kiminiz korkaklık der buna. Kiminiz gizem. Ben hayat derim . Her şeyde olduğu gibi hayatın , belki şu çok tanıdığımız dünyanı yüzündeki maskeler. Belki hep ağlıyodur dünya, belki bizden nefret ediyodur. Belki seviyosunuzdur o nu. Hayat kimi zaman ne gariptir, ne oyunlar oynar bazen.


Bir gün maskesini çıkarsa palyaço... Ne olur? Kim güler ona? Maskelerimiz yokken kimiz biz? Hayatın ne anlamı var düşmüş maskelerilyle?  Maskeler olmasaydı olur muydu umut? Masklerle kimiz biz? Hayat ne aslında?



Düşünün... Görüşürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder